Toplumu oluşturan bireylerin bilinç düzeylerinin gelişmesine paralel olarak toplumda bir algı yönetimi söz konusudur. Bireyler, hak ve özgürlüklerinin farkına varamadıkları sürece bu algı yönetiminin önüne geçilemeyecektir. Bunun sonucu olarak ta toplumda kaos ortamı, gelir adaletsizliği, hukuka güvensizlik, ayrımcılık ve kayırmacılık devam edecek demektir.
Demokrasinin taban arayışında olduğu yerlerde çoğu faktörler ( Din, etnik ayrılık, bölgecilik.) siyasete alet edilmeye çalışılacaktır. Devletin gücü halkın yararına değil de, adeta onu baskı altında tutmak için kullanılmaktadır. Saygı ve sevgilerimle.
Ezberledik kuralları,
Din, ahlak ve görgü diye.
Özgürlükler kısıtlanır,
Tam bağımsız yargı diye.
Hem sağırlar, hem de körler,
Sofraya ne konsa yerler,
Yargısız infaza derler,
Adaletli sorgu diye.
Bir kolayını bulurlar,
Artık vermeden alırlar,
Halkı kaz gibi yolarlar,
A dan Z ye vergi diye.
Kulu haktan soğuturlar,
Buğdaysız un öğütürler,
Broşürler dağıtırlar,
Gazete ve dergi diye.
Devlete geçer tapular,
Tamamlanmadan yapılar,
Kilitlenir tüm kapılar,
Hem de demir sürgü diye.
Yekta Hoca, ereğince,
Söz söylenir gereğince,
Vatandaş hak arayınca,
Enselenir vergi diye.
YEŞİLCE. 08.09.2014. PAZARTESİ. SAAT. 02.30.