İçinde yaşadığımız dünyada, istesek de istemesek de her birimizin payına düşen farklı yaşam biçimleri vardır. Beklentilerimizin dışında birde yaşamın acı gerçekleri vardır. Çoğu zaman bu acı gerçeklerle yüzleşmeyi de göze alamayız. Bazen bizim dışımızda gelişen bazı olumsuzlukların bedelini ödemek durumunda da kalabiliriz. Yanlış anlaşılabilir, ön yargıların önüneyse geçemeyebiliriz. Çoğu zaman haklı olduğumuz durumlarda kendimizi de ifade edemeyebiliriz. Çevremizdeki olan bitenlere uyum sağlayamazsak, yaşam oyununda üzerimize düşen rolü, gereği gibi yerine getirememiş sayılırız.
GİDER
Bahar aylarını, özler dururum,
Özlemim, bir ömrü tüketir gider.
Kışında yazında yaşanılanlar,
Büker bellerimi, yük eder gider.
Gülistana geri dönmez terk eden,
Her bir yanı hüzün sarar arkadan,
Menekşeler, boyun eğer korkudan,
Yıllar, umutları yok eder gider.
Adım atılmaz ki, bir söz almadan,
Yaşama doyulmaz, hiç haz almadan,
Birer birer artar, bak azalmadan,
Birikir sorunlar, çok eder gider.
Şer deniyor, iyiliğin adına,
Sanki tuz katarlar, balın tadına,
Fırsat bulur düşürürler punduna,
Olur olmaz işler, şok eder gider.
Sıratın önünde kaynar kazanı,
Alt alta, üst üste ezen ezeni,
Haksız adaletsiz bozuk düzeni,
Yekta Hoca, böyle hak eder gider.
YEKTA AYDIN. SEYRANTEPE. 06.03.2014. PERŞEMBE. SAAT. 15.00.