23 Nov 2019

Mesudiye Belediye Başkanlığı

Daha genel seçimlerin şokunu atlatamayan halk, bu sefer de yerel seçimlerin heyecanı ile karşı karşıya kalıyordu. Aslında kısa aralıklarla seçim olması vatandaşın da işine geliyordu. Çünkü onlar ancak seçimden seçime hatırlanıyordu. Başka zaman kimsenin aklına gelmeyen insanlar, seçim söz konusu olunca kıymete biniyordu.
Her zaman seçim olsa vatandaş onu istiyordu. Çünkü ya bankaya, ya da devlete olan borçları yeniden yapılandırılacak, ya kaçak binasına imar affı uygulanacak, ya da sosyal yardımlardan yararlanacaktı. Başka zaman devlete sesini duyurma şansı da yoktu.
Hal buysa ülke düzeyinde yapılacak bir seçimin maliyeti ve ülke ekonomisine getirdiği yükün ise haddi hesabı yoktu. Vatandaşın kendi bireysel taleplerinden sıyrılıp da devletin ekonomisini düşünecek hali yoktu. Zaten vatandaş, işin kolayını da bulmuştu. İşini Allaha havale ediyor, geleceğini de bir kişinin insafına terk ediyordu. Artık rahat bir uyku uyuyabilirdi. Böylece sorumluluklarından kurtuluyordu. Kendi kaderini kendisinin tayin edebileceğine olan inancını ise çoktan yitirmişti.
Zaten bu ülkenin son başbakanı da;
“ Vatandaşın başka derdi yok mu? Bu ülkede boyna zırt pırt seçim mi olacak?” demiyor muydu?
Başbakan her ne kadar öyle dese de bu ülkede seçimler devam ediyordu. 2019 Mart ayının sonunda da yerel seçimler yapılacaktı. Daha şimdiden meydanlar şenlenmeye başlamıştı.
Yurdun her yerinde olduğu gibi Ordu’nun Mesudiye İlçesinde de seçim heyecanı doruk noktasına ulaşmıştı. 13 – 14 bin kişiyi ancak bulabilen ilçe nüfusunun, daha şimdiden 25 bin kişiyi bulduğunu öğreniyorduk. Muhtar adayları ve belediye başkan adaylarının seçimleri kazanabilmek için nüfus taşımaları oldukça ilginç manzaralara yol açıyordu.
CHP den Mesudiye Belediye Başkanlığına adaylığımı koymam konusunda aylardır sürdürülen teşvik ve öneriler, benim için oldukça anlamlıydı. Çünkü Mesudiye’ye yapılacak hizmetin sınırı yoktu. Zaten ömrüm, bu bölgede milli eğitimin her kademesinde sorumluluk alarak ve bölgenin sosyo - kültürel ve sportif etkinliklerine katkı koyarak geçmişti. Aynı bölgede beş yıl da belediye başkanlığı yapmıştım.
CHP’de ve Mesudiye kamuoyunda adımın üzerinde mutabakat sağlanmasından büyük bir mutluluk duydum. Birden heveslendim. Hemşerilerimden kutlama, teşvik, destek ve cesaret mesajları aldım. Bu mesajların çoğunun benim dünya görüşümden olmayan çevrelerden gelmesi benim için oldukça önemliydi. Farklı siyasi düşünceye sahip olan hemşerilerimin bu girişime destek vereceklerini gördüm. Duygusallaştım ve oldukça heyecanlandım.
Bu durumda arzuladığım aşamaya gelmiş olduğumu yaşarken gördüm. Çok şanslıydım. İçinde bulunduğum durumun hazzını yaşamalıydım. Daha ne istiyordum ki. Bu değerleri korumam gerekiyordu.
Mesudiye’ye hizmet etmek çok güzeldi. Kimseyi ötekileştirmeden, herkese kucak açarak, onlara adil davranarak, kimsesizlerin kimsesi olarak bu hizmeti yerine getirmeye çalışırdım. İçeride ve dışarıda ilçeyi temsil ederdim. Ancak işin birde gerçekçi yönü vardı. Mesudiye’nin bulunduğu coğrafya zor bir coğrafyaydı. Ordu’nun altıda birini oluşturuyordu. Yetmiş iki köyüne eşit hizmet götürülmeliydi. Bu tempoya yaz kış gece gündüz ayak uydurabilir miydim?
Ya insanlarımın bana olan güvenlerini gerçekleştiremez de onları yarı yolda bırakırsam, ya sınırlı olanaklarımla sınırsız beklentilerine yanıt veremezsem, ya verdiğim sözleri tutamazsam çok üzülürdüm. Çünkü ben onlara yalan söyleyemez ve onları kandıramazdım. Umut tacirliği ve siyaset bezirganlığı yapamazdım.
Ayrıca bu tempoya sağlığım el verir miydi? Doktorumla görüştükten sonra istemeye istemeye de olsa Mesudiye toplumundan bu kutsal görevden beni bağışlamalarını istedim.
Bu konuda sevgili öğrencilerimin hassasiyetlerini biliyorum. Demek ki suya attığım çiçekler geri dönmüş ve diktiğim fidanlar da büyük bir orman olarak meyveye dönüşmüştü.
Yurdun her bir yanındaki sevgili öğrencilerim, varlığınız benim en önemli sermayemdir. Hepinizi çok seviyor ve özlemle gözlerinizden öpüyorum. Sizin yetişmenize emeği geçen meslektaşlarımın da öğretmenler gününü kutluyor, ölenlere rahmet kalanlara da huzurlu mutlu yıllar diliyorum. Hoşça kalın.

YEKTA AYDIN. İSTİNYE. MESUDİYE GAZETESİ 2018 KASIM AYI KÖŞE YAZISIDIR.