Hayatıma Yön Veren Özlü Sözler ve Şiirler
ÖNSÖZ
1957 yılından itibaren Yeşilce beldesinde ve Mesudiye ilçesinde güç koşullar altında ilk ve orta öğrenimimi sürdürdüm. Aynı zamanda da Yeşilce’deki kahvede babama yardım etmeye çalışıyordum. Bu arada da kahvede köyün büyüklerinin sohbetlerine yakından tanık olma fırsatını yakalıyordum. Dinlediğim atasözleri ve özlü sözlerin davranışlarımın gelişmesine, kişiliğimin oluşmasına en büyük etken olduğunun farkındaydım.
Lise müdürlükleri, belediye başkanlığı ve diğer sosyal sorumluluk aldığım dönemlerde özlü sözler ve atasözlerini kullanarak işlerimin daha da kolaylaştığını, verimliliğin arttığını yaşayarak görüyordum. Ülkesini ve insanlarını seven bir aydın olarak henüz topluma karşı sorumluluklarımın bitmemiş olduğunu düşünüyordum.
Yaklaşık 40 - 50 yıldır özenle seçtiğim, kısaca açıklamalarını da yapmaya çalıştığım anlamlı sözlerden ve kendi yazdığım şiirlerden oluşan kitabımı hizmete sunmamın zamanının geldiğini düşündüm.
Bu mütevazı çalışmamdaki asıl amacım: Hoşgörü ve tolerans, barış ve kardeşlik, birlik dirlik ve beraberlik, sevgi ve saygı, üretkenlik ve verimlilik, sağlık ve huzur, vefa duygusu ve dostluk, karşılıklı haklar ve ödevler, özgürlük ve çağdaşlık kavramlarını anlamlı kılmaktı.
Geleceğimizin güvencesi olan gençlerimizin kişiliklerinin oluşmasına katkıda bulunacağını düşündüğüm çalışmamda atasözü, deyim, özlü sözler ve şiirler hakkında kısaca açıklama yapmamın da yararlı olacağını düşündüm.
Şüphesiz ki her toplumun kendine özgü örf, adet ve geleneklerine dayalı bir yaşam biçimi vardır. Toplumu oluşturan bireyler de çevrelerinde olan bitenlerden etkilenirler.
Toplumsal yapıyı ilgilendiren atasözleri, deyimler, özlü sözler ve şiirler; anlatım gücü, deyiş güzelliği ve kavram zenginliği bakımından çok önemli dil yapılarını oluşturmaktadır.
Etkileşim içerişinde bulunduğumuz sosyal çevremizde duygu ve düşüncelerimizi anlatabilmek, kendimizi ifade edebilmek için başvurduğumuz edebi kaynaklarımız olan atasözleri, deyimler, özlü sözler ve şiirlerimiz aynı zamanda da kişisel olgunlaşmanın ve toplumsal düzenin sağlanmasının temellerini de oluşturmaktadır.